Mevlana istismarı 2

Bunların amacı: bu şahsiyeti yetiştiren İslam'ı ve tasavvuf ahlakını öne çıkarmak mı, yoksa Mevlana ile O'nu yetiştiren alt yapı arasındaki bağı koparmak mı?

  Yapılan etkinliklere, söylenen sözlere baktığımızda ne görüyoruz? Müzikler, dans ve dönme hareketleri, müziğe eşlik eden figürler ve her şeyi hoşgören bir kişilik. "Vatanım ruy-ı zemin, milletin nev'i beşer" anlayışını destekler şekilde bir şiir seçimi. Dikkat edilirse bu anlayış Müslümanlığa ait toprakları kutsal olmaktan çıkaran, en önemli fark olan "dini inanışı" devre dışı bırakan bir anlayıştır. Ancak böyle bir tutum sayesinde bir toprak elden çıkarılabilir veya Müslüman bir millet başka dinlere, inanç sistemlerine yaklaştırılabilir.

  Adeta denilen şudur: Sizin büyük şair ve ermiş olarak saydığınız kişi bile inanç farkı gözetmiyor insanlar arasında. Önemli olan herkesi sevmek ve her şeyi hoşgörmek ve boşvermektir. Dini ve itikadi sebeplerle kâfirlerden ve zalimlerden nefret etmeyin!.

Öylesine uydurma bir Mevlana ile karşı karşıyayız ki, dikkatle bakmazsanız onu yetiştiren iklimin bir İslam iklimi olduğunu göremezsiniz. Mevlana Hazretlerinin Müslümanlığı hiç söz konusu değil bu programlarda. Onda bulunan hoşgörü ve sevginin kaynağı İslam'la, yani onun peygamberi Hz. Muhammed Mustafa'yla (sav) hiçbir ilgisi yok. Mevlana Hazretleri sanki; din içinde yeni bir din getirmiş ve adeta bize diyor ki "İslam olmadan da, Kur'an'a bakmadan da, Hz. Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem'i, sünnetini ve sistemini yaşamadan da, iyi bir Müslüman, iyi insan olabilirsiniz, cennete gidebilirsiniz, biz sizi böyle de kabul ederiz. Nedir bu İslam inancı, Kur'an, Hz. Muhammed inadı bunlardan vazgeçiniz."

  Buraya kadar yutturabilirlerse, bundan sonrası için büyük bir engel kalkmış olacak. Çünkü bundan sonra söylenecek söz şu: Mevlana Hazretlerinizdeki sevgi, dünyaya karşı isteksizlik Hıristiyanlıkta da var ve üstelik bu mesajları veren bir insan değil. "Üçün üçü."

  Siz hiç, namaz kılan bir Mevlana ve Yunus Emre figürü seyrettiniz mi? İzlediğiniz filmlerde bu büyükleri canlandıran kişiler hiç oruç tutmuş, zekât vermiş, Kur'an okumuş ve hatta zikir adına kelime-i tevhit getirmiş olarak gösterilmiş mi? Ben görmedim. Çünkü bu kişiler, İslam'la bağı en aza indirgenmiş kişiler olarak sergilenir ve kişilerin böyle de Müslüman ve hatta makbul bir Müslüman olabileceği inancı yerleştirilmek istenir.

  Bu, Hıristiyan dünyasının ilk işlediği cinayet değildir. İtalyan şair Dante, İlahi Komedya'da sevmediği, düşman olduğu bütün kişileri cehennemde gösterir. Bunların içinde hâşâ sümme hâşâ Hz. Peygamber sallallahü aleyhi ve selem ile Hazreti Ali radıyallahü anh de vardır.(28. manzume) Dante, Hazreti Peygambere bozguncuların katı olarak adlandırdığı cehennemin sekizinci katında yer ayırırken(!) Selahaddin-i Eyyubi'yi cehennemin birinci katına yerleştirir. Çünkü Selahaddin-i Eyyubi Hazretleri Haçlıları Kudüs Seferi'nde durdurmakla kalmamış, bütün Haçlı ordusunu kılıçtan geçirmeye gücü yetmesine rağmen onların bazı komutanlarını, zayıflarını, kadınlarını ve yaşlılarını affetmiş ve geri dönmelerine müsaade etmiştir. Ondaki bu insanseverliği ve insana olan saygıyı atlayamayan Dante, Selahaddin-i Eyyubi'yi kendi sanal cennetini bile çok görmüş ve ödül(!) olarak onu cehennemin birinci katına itivermiştir. Dante'de, dinden yani Kur'an'dan ve Hz. Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'den bağımsız olarak ele alınan bu sahte insanseverlik şimdi Mevlana ve Yunus Emre ile sürdürülmek istenmektedir.

 

Son Dakika Haberleri
 
Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol