Emr-i Bi'l-Ma'rûf ve Nehy-i Ani'l-Munker

Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

"Siz insanlarin iyiligi için ortaya çikarilmis, en hayirli bir ümmetsiniz, iyiligi emreder ve kötülükten alikorsunuz. Allah'a da inanirsiniz."
(Al-i imran - 110)

Kelbi (rehimehullahu} der ki: bu âyet-i kerime bu ümmetin diger ümmetlere karsi üstünlük durumunu açiklamaktadir. Bu âyet-i celile gösterir ki, bu islâm ümmeti kayitsiz sartsiz bütün ümmetlerin en hayirlisidir.

Bu üstünlük ilk müslüman halkasi ile son müslüman halkasi arasinda, diger ümmetler karsisinda ortaktir ama halkalar arasinda ayri derece farki vardir. Nitekim sahabelerin ümmetin geri kalanindan üstün oldugu hakkinda hadîsler vardir.

Âyeî-i kerimede geçen «insanlar icin çikarilmis» ifadesi insanlarin iyilik ve yarari için bütün yüz yillarda meydana getirilmis, temayüz edip taninmis demektir.

Yine âyet-i kerimedeki «iyiligi emreder, kötülükten alakor ve Allah'a inanirsiniz» ifadesi, yeni cümledir. Bu cümle ümmetin üstünlük sebeplerini açiklamaktadir. Bu ifadeler, ayni zamanda bu ümmetin belirtilen sifatlari tasidigi müddetçe ve gösterilen yolda ilerledigi sürece ancak diger ümmetlerden üstün olacagini, buna göre iyiligi emrederek kötülükten alakoyma meziyetini yitirdikleri zaman üstünlüklerini de kaybedeceklerini açiklamaktadir.

Demek ki bu ümmetin mensuplari, iyiligi emrederek kötülükten alikoyduklari ve müslüman olsunlar diye kâfirler ile savastiklari için Allah (C.C) onlari insanlara yararlilikta en üstün kilmistir.

"Insanlarin en hayirlilari, insanlara yararli olanlar, buna karsilik insanlarin en kötuleri onlara zarari dokunanlardir."

Âyet-i kerimedeki «Allah (C.C)'a inanmiz» ifadesi. Allah (C.C)'in birligini tasdik edersiniz, bu inançta sebat edersiniz ve Hz. Muhammed (S.A.V)'in Allah (C.C)'in elçisi oldugunu kabul edersiniz demektir.

Çünkü Hz. Muhammed (S.A.V)'in elçiligini inkâr edenler. Allah (C.C)'a iman etmis sayilmaz. Zira böyleleri Peygamberimizin (S.A.S.) Allah (C.C) katindan getirdigi mucize âyetleri kendi uydurmasi zannederler.

Peygamberimizin (S.A.S.) buyuruyor ki:

"içimizden biri bir egrilik gördügü zaman onu eli ile degistirsin, eger gücü yetmiyorsa dili ile degistirsin, buna da gücü yetmiyorsa kalbi île degistirsin ki, bu imanin en zayif sekilde tezahürüdür."

Bazi âlimler bu hadis ile ilgili olarak derler ki: elle degistirmek idarecilerin, sözle degistirmek âlimlerin ve kalble degistirmek de bütün müslümanlarin görevidir.

Fakat bir kisim âlimler de egriligi degistirebilmek herkesin egriligi degistirmekle yükümlü oldugunu ileri sürerek ilk görüsteki vazife bölümüne karsi çikarlar.

«Iyilikte yardimlasmak» iyilik işlemeyi tesvik etmek, ona vardiren yararlı yollari açmak, kötülük ve azgınlık yollarını mümkün oldugu kadar kapatmakla olur.

Hasan El-Basrî'den (rehimehullahu) rivayet edildigine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:

"Ümmetimin en yüksek dereceli sehidi, zalim bir devlet baskaninin karsisina dikilerek iyiligi emredip kötülükten sakinmasini ona hatirlatan ve bu yüzden öldürülen kimsedir. Böyle bir sehidin cennetteki yeri. Hamza île Cafer'in arasidir."

Son Dakika Haberleri
 
Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol