Ökümenizm


Hıristiyan Birliği (Ökümenizm) ve Yahudilerle Diyalog

Katolik Kilisesi'nde dinler arası diyalog anlayışının ortaya çıkmasının en önemli nedenlerinden biri, Yahudilerle ilişkilerin düzeltilerek Hıristiyan birliğine onların da dahil edilmesi isteğidir. Katolik Kilisesi'nin merkezi Vatikan, II. Dünya Savaşı'nda altı milyona yakın Yahudinin Naziler tarafından öldürülmesinin verdiği suçluluk duygusu ve 1948'de Filistin'de kurulan bağımsız İsrail Devleti'ni Hıristiyanların çıkarları için kullanma amacı gibi nedenlerle, Yahudilerle ilişkileri düzeltmek ve onları Hıristiyan birliğine dahil etmek istemiştir. 

  Yahudilerle diyalog girişimini ilk başlatan, Yahudilerin "İyi John" (John the Good) dedikleri Papa XXIII. John'dur. Asıl adı Angelo Giuseppe Roncalli olan Papa XXIII. John, 1958 sonbaharında Katolik Kilisesi'nde bir reform hareketi başlatmış; Katolik, Ortodosk, Protestan ve Yahudiler arasında ökümenik birliğin sağlanması için faaliyete girişmiştir. Papa, bu amaçla, 1960'da Hıristiyan Birliğini Sağlama Sekretaryasını kurdurtmuştur. Bu Sekretaryanın üçlü bir hedefi vardı: Hıristiyan birliğini güçlendirmek, dinî özgürlüğü garanti altına almak ve Yahudilerle diyalogu geliştirmek. Sekreterya, 1960'ın sonlarında bir "Yahudi Deklarasyonu" hazırlamış ve bu deklarasyon tartışılarak kabul edilmiştir.

         Bu bahar havasında, Yahudi-Katolik ilişkileri iyileşmeye başlamıştır. Sekretarya'nın tavsiyeleriyle, Katolik dokümanları ve okul kitapları gözden geçirilip Yahudi aleyhtarı kısımlar düzeltilmiştir. Bir çok kardinal, İsa'nın Yahudiliğini hatırlamış ve Papa XXIII. John'un hareketini destekler mahiyette faaliyette bulunmuştur. Bazıları Yahudi sinagoglarını ziyaret ederek dua etmiş; Yahudilere karşı yapılanlardan dolayı bağışlanma dilemiştir.

            Papa XXIII. John, II.Vatikan Konsülü'nin açılışını ilan eder etmez, Hıristiyan Birliğini Sağlama Sekretaryasına, Yahudi aleyhtarlığına (antisemitizm) ve Yahudilerin Tanrı katili oldukları inancına karşı bir doküman hazırlamasını emretmiştir. Sonuçta, diğer dinler ve kültürler hakkında Katolik Kilisesi'nin tavrını belirlemek için hazırlanan Nostra Aetate dokümanı ortaya çıkmıştır.

Dokümanın Yahudilerle ilgili kısmında, Hıristiyanlığın Yahudilerle tarihsel bağı üzerinde durulmuş ve ortak mirastan bahsedilmiştir. Sonra, Yahudilerle olan dini problemlere değinilmiştir. Yahudilerin İncilleri kabul etmedikleri, bununla birlikte Tanrının sevgili kulları oldukları hatırlatılmıştır. Ayrıca, İsa'nın öldürülmesinde Yahudi liderlerin rolünü dile getiren Yuhanna İncili'ndeki pasajlara dikkat çekilmiş ve yeni bir yorum getirilmiştir. Burada, İsa'nın ölümünden bütün Yahudilerin sorumlu olmadığı, bugünkü Yahudilerin ise hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle onların lanetlenmemesi gerektiği belirtilmiştir.

      Bütün bunlardan sonra Katolikler, Yahudilere aralarındaki sorunları çözümlemek amacıyla diyalog çağrısında bulunmuşlar, değişik zamanlarda ve mekanlarda Yahudilerle diyalog toplantıları düzenlemişlerdir. Sonuçta, Yahudilerle Katolikler arasında yapılan bir dizi görüşmenin ardından, 15 Haziran 1994’de tam diplomatik ilişki ilan edilerek Vatikan’ın İsrail Devleti’ni tanıması sağlanmıştır. Siyasal alanda diyalog gelişme göstermekle birlikte, Yahudi din otoriteleri ve ilahiyatçı bilim adamları Katoliklerin diyalog girişimlerine şüpheyle bakmaktadırlar. Meşhur ilahiyatçı bilim adamı Jacob Neusner, Katoliklerin yaklaşımını diyalog değil monolog, yani tek taraflı yaklaşım olarak değerlendirmektedir.

Baki ADAM 

Son Dakika Haberleri
 
Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol