Kemalizm; Atatürk'e rağmen, ama onun adına ve ondan sonra uydurulup ayarlanmış ve zorla uygulanmış, dayanaksız ve dayatmacı bir ideolojidir. Asıl mimarları, Siyonist bir Yahudi tarihçisi ve o dönem CHP milletvekili olan Avram Galanti gibilerdir.
Kemalizm, İsmet İnönü eliyle bir yandan resmileştirilirken, öte yandan Atatürk'ün resimleri paralardan silinmekte, duvarlardan indirilmektedir. Zaten başından beri bağımsızlıktan ziyade Amerikan mandacılığına yatkın olan İsmet İnönü'nün asıl görevi; gerçek Mustafa Kemal'i unutturup sahte Kemalizmi yerleştirmektir.
Atatürk ise; siyaset satrancında, stratejik hamleler gerçekleştiren; Milli, külli (bütünsel ve kapsayıcı) ve uzun vadeli hedefler için, geçici ve cüzi tavizlerden çekinmeyen ve hassas dengeleri gözeten ve yöneten bir dehanın sahibidir.
Tevrat'ı tahrip edip Talmutlaştıran ve Yaratıcıyı Yahudi hizmetkârı bir insan suretinde tanıtan ve Yahovalaştıran, Hıristiyanlığı yozlaştırıp Hz. İsa'yı ilahlaştıran, Yahudi dönmesi İbni Sebe eliyle saf İslam inancını bozmak için Hz. Ali'yi tanrılaştıran ve Şia'nın temellerini atan; bu sapık Yahudi kafası, Atatürk'ü de aynı şeytani hesaplarla tabulaştırıp putlaştırmayı hedeflemiştir.
Günümüzde yine kendilerinin koordine edip kullandığı "Radikal Şeriatçılık" gibi bağnaz ve barbar örgüt görüntüleriyle; İslam'dan ürkütme ve Müslümanları kötüleme şeytanlığının bir benzeri olarak: "Radikal Atatürkçülük" diyebileceğimiz Kemalizm ideolojisiyle de, Mustafa Kemal'den nefret ettirme yoluna gidilmiştir.
Kemalizm ideolojisini, İzmir suikastını hazırlayan ve Atatürk'ün şüpheli ve şaibeli ölümüne yol açan malum ve mel'un kesimlerin sistemleştirip sahiplendiğini dikkate alırsak; sabataist ve masonik şebekenin şu amaçları güttükleri sezilmektedir:
1- Dünya ekonomisinde ve siyasetinde etkin bulunan Yahudileri "Anadolu Siyon Devletine Kavuşacağız" hevesiyle umutlandırıp avutarak, bağımsızlık mücadelesini kazanan ve Türkiye Cumhuriyetini daha rahat ve kısa zamanda kurmayı başaran, ama sonunda tamamen milli hesaplar güttüğü anlaşılan Mustafa Kemal'den intikam almak.
2- Böylece yapacakları bütün tahribatların suçunu Atatürk'ün üstüne yıkmak.
3- Kendi gizli niyetlerini ve kirli mahiyetlerini örtmek için, haklı olarak gönülden sevilen ve derin bir saygı gösterilen Atatürk'ün hatırasına sığınmak..
4- Kemalizm adı altında Anadolu Siyonizm'ini, yani sabataizmi meşrulaştırmak ve iktidar makamına taşımak.
5- "Sevr'i zamana yayma ve şartlar oluştukça uygulama" siyasetiyle, kerhen (istemeyerek) evet dedikleri Lozan'ı laçkalaştırmak, Kemalizm ideolojisiyle resmen ve ismen olmasa da Müslüman Türk milletini fikren ve fiilen Hıristiyanlaştırmak.
Evet, bu sinsi ve Siyonist hedeflerin çoğuna maalesef erişilmiştir.
Ve maalesef, Kemalizm'in dokunmazlık maskesini;
Birileri sindirmeci komünist felsefelerine...
Kimileri, sömürgeci kapitalist düşüncelerine...
Ötekileri egemenliğimizin AB'ye devredilmesi gafletlerine...
Berikileri, her türlü ahlaki rezalet ve sefaletlerine kılıf olarak geçirmiş ve sürekli istismar etmiştir.
Ve ne garip bir tecellidir ki: birbirlerine şiddetle ve nefretle karşı oldukları sanılan, din istismarcısı münafıklarla, Kemalizm simsarı sahtekârlar:
•a) Dış güçlere ve Sevr şövalyelerine hizmet etmek.
•b) İşbirlikçi hain hükümetleri desteklemek konusunda sürekli ittifak halindedir.
Bugün Atatürk'ün kapattığı Mason Locasının sadık ve saygın bir üyesi (!) olduğu için, özellikle ve tercihen İzmir 9. Eylül Üniversitesine Rektör atanan Hıristiyan Prof. Dr. Emin Alıcı'nın çıkıp, pervasızca ve papaz tavrıyla:
"Fatih Sultan Mehmet çok iyi yetişmiştir, felsefe, tarih, yabancı diller bilir. Ne yazık ki ülkenin akıl ve bilimle değil de din yoluyla yönetilmesi tercihini yaparak, hem Osmanlı'nın kaderini, hem de dünyanın tarihini değiştirmiştir" diyebilme küstahlık ve cesareti de, işte bu Kemalizm ideolojisinin bir semeresidir.
Bu talihsiz ve terbiyesiz sözlerini haberleştirmek isteyen Vatan Gazetesi Yazı İşlerine "Ben Hıristiyan'ım ve bu sözler Papa'nın Müslümanlara sarf ettiği sözler kadar tehlikelidir ve sonuçları da benim için çok kötü olabilir. Bunlar özel konumda dile getirilmiş gerçeklerdir. Kamuoyuna göre değildir." Ricasında bulunacak kadar da korkak ve suçunun farkında bir Kemalist'tir.
Çünkü bu Mason, Süryani ve sözde Kemalist rektör biliyor ki; İslam olmasaydı ve Aziz milletimiz Müslümanlıkla tanışmasaydı:
- Selçuklu ve Osmanlı devletleri ve medeniyetleri doğmayacaktı.
- Anadolu Hıristiyan kalacak, Türkiye kurulmayacaktı.
- Haçlı seferleri başarıya ulaşacak, Ortadoğu ve Asya kapıları Barbar Batılılara açılacaktı.
- Şanlı Kurtuluş Savaşı yaşanmayacak, Sevr uygulanmış olacaktı.
- Bir Mustafa Kemal de çıkmayacak 9. Eylül de dindaşları olan Yunan yavşakları bozguna uğrayıp kaçmayacak ve maalesef Rektörü yapıldığı Üniversite, Haçlı emperyalistleri için böyle acılı ve alçaltıcı bir tarihi hatıranın adını taşımayacaktı!?...
İşte bunun için diyoruz ki;
Bu soysuz ve sorumsuz çevreler Kemalist, bizler ise Atatürkçüyüz!.
Bunlar ABD ve AB uşağı, bizler özgürlükçüyüz.
Bunların çoğu ya Yahudi, ya Hıristiyan, ya Mason, bizler ise Müslüman ve Milli kültürcüyüz!.
Asıl irticacı bunlardır. Asıl iftiracı bunlardır. Asıl fesatçı ve fırsatçı olan bunlardır.
Ama elbette ve her halde, böylesi hıyanet ve hakaretlere bulaşmayan, bu ülkeyi vatanı, bu devleti sigortası sayan farklı din ve düşünceden bütün vatandaşlarımızın, her türlü haklarına ve huzurlarına da sahip çıkarız ve saygı duyarız.