Oysa Mevlana Kafirler İçin Şunları Söylüyordu:
Hep gül, bülbül, raks, şarap şairi olarak takdim edilmeye çalışılan ve fakat Mesnevisinden değil de birilerinin yorumundan Mevlana'yı tanıyanlara hiç bir yorum yapmadan Tahir-ül Mevlevi'nin tercemesinden aynen naklederek Mevlana'nın kafirler hakkındaki sözlerini aktarıyoruz.
Verilen numaralar, Şamil Yayınevi'nin baskısındaki beyit numaralarıdır.
271- "Bu, yani, mü'min-temiz ve zirâate kaabiliyetli bir tarla gibidir. Öbürü -yani, kâfir- ise çorak ve kötü bir yerdir. Yine mü'min, melek gibi mâsumdur, kâfir ise şeytan ve canavar misâlidir."
278- "Kâfirler, inkar ve inâd hûsûsunda maymun tabîatlıdırlar. Göğüs içerisindeki tabîat, bir âfettir."
281- "Bu; -yani mü'mini kâmil- mahzâ emre itâat için yapar; diğeri yani kâfir ve fasık ise mücâdele ve gösteriş olsun diye yapar. O gibi inatçı ve taklitçi adamların başına toprak saç."
638- "Kâfirler, cehennem cinsinden oldukları için dünyâ zindanından hoşlandılar ve ona yaklaştılar."
639- "Peygamberler ise illiyyîn cinsinden oldukları için can ve gönül illiyyînine girdiler."
1229- "Sende kâfirden bir kâf, yani küfrani itikad bulundukça; kâfirler gibi kokuşmuş bir şehvet makinası sayılırsın."
1375- "Taşlar ve taş yürekli kâfirler, o cehennemin içine mahrum ve mahcub olarak girerler."
2231- "Tâ ki, Allah yolunda infakına bitmez ve tükenmez bir hazine bulasın; bir de, kâfirler sırasında bulunmaktan kurtulasın."
3241- "Ne kadar kâfir vardır ki, kendilerinde din sevdası (ve örnek Müslümanlık havası) mevcuttur. Onların seddi de şunun bunun kibri ve nâmusudur."
3312- "Şüphesiz vahşileşmiş düşman kâfirlerin kanı da (Hakk'ın hatırına) ok atanlara ve mızraklara karşı mübah olmuştur."
3594- "Taş, ateşle imtihan edildiği için kâfirlerin azabı ateşle olmuştur."
3595- "O taş gibi kalbe biz ne kadar nasihat eylemiş ve rifk-u mülâyemetle söylemiştik de hakkı kabul etmemişti."
3596- "Kötü bir yaranın damarı, kötü bir ilaçla sarılır. Ölmüş eşek kafasına köpek dişi yakışır." (Kafirlere de zillet ve rezalet bulaşmıştır.)
3597- "Kötü sözler ve çirkin işler kötü kimseler içindir, kavl-i kerimi ayn-i hikmettir. Çirkinin çirkine eş olması yaraşır. Çünkü aynı cinsidir."
4112- "Git, kâfirlere karşı şiddetli bulunan eshâb-ı kirâm meşrebinde ol. Yabancıların dostluğuna karşı toprak saç, yani onlardan yüz çevir." (Kefereyi seven, nefreti hak etmiştir.)
4113- "Din düşmanları olanların başına kılıç ol. Sakın tilki oyununa ve onun gibi yaltaklanmaya kalkışma. Arslan ol ve arslan gibi heybetli ve cesâretli bulun."
4273- "O alçak kalpazanlar, yani, mürâiler, münâfıklar ve kâfirler; gündüzün, yani, kalbi münevver zevâtın düşmanıdırlar. Altın gibi olan hâlis ve muhlis mü'minler ise gündüz gibi nurlu olan o zevât-i kirâmın âşıkıdırlar."
4476- "Kâfir de, mü'min de Allah der. Fakat ikisinin arasında mühim bir fark vardır." (Kafir ve münafık Allah'ı haşa, hizmetçileri ve istismar vesilesi bilir. Müminler ise Allah'ı; Rableri, sahipleri ve efendileri bilir.)
4477- "Bir dilenci ekmek dilendiği için Allah der. Bir mütteki ise tâ samîm-i rûhundan gelen bir ihlâs ve coşkunlukla Allah'ı zikreder."
4479- "O dünya için din istismarı yapanlar: saman için Mushaf taşıyan eşek gibi senelerce Allah der."
5559- "Kâfirler, Hz. Ahmed ve Muhammed Aleyhisselamı beşer gördüler. Çünkü ondan (inşakkalkamer)i görmediler."
5755- "Kâfirler görüp anlayacaklardır ki onlar, toprak kadar da cömerdliğe nâil olamamışlardır."
5756- "Kâfirlerin vücûdundan gül ve meyve yetişmedi. Bütün temizlikleri bırakıp fesaddan başka bir şey aramadı."
5757- "Onların her biri diyeceklerdir ki hayat çizgimde çok geri gitmişim. Keşke ben de toprak olaydım."
|