Yahudilerin ve masonların Sultan II. Abdülhamid'e son derece düşman olmalarının en önemli sebeplerinden biri onun yahudilerin Filistin topraklarına yerleşmelerine engel olmasıydı. II. Abdülhamid yahudilerin gizli yollardan gidip o topraklara yerleşmelerini engellemek için de çeşitli tedbirler almıştı. Bu tedbirlerden biri de Filistin topraklarındaki kutsal mekanları ziyaret etmek için oraya giren yahudilerin pasaportlarının gümrük kapılarında alınması ve dönüşte iade edilmesiydi. Yine yahudilerin Filistin'de herhangi bir şekilde toprak satın almaları da yasaklanmıştı.
İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin başını çeken Ahmet Rıza, Enver Paşa, Talat Bey ve Nazım Bey Filistin'e yahudi göçünün Osmanlı devletine yarar sağlayacağını iddia ediyorlardı. Oysa onların bu iddiaları mason localarından aldıkları telkinlere dayanıyordu. Zaten Selanik'teki mason localarının temel hedeflerinden biri Filistin topraklarına yahudilerin yerleştirilmesinin önündeki engelleri kaldırmaktı. En büyük engel ise Sultan II. Abdülhamit'ti. O tahttan indirilince yahudi göçünün önündeki bu en büyük engel kaldırılmış oldu.
İttihat ve Terakki Cemiyeti, sultan II. Abdülhamit'i tahttan indirince yerine Sultan Reşat'ı getirdi. Sultan Reşat, ittihatçıların karşısında genellikle pasif kalmıştır. Dolayısıyla devlet yönetiminin iplerini onlar almış oldular. Onlar da Filistin topraklarına yahudi göçünü kolaylaştırdılar. İttihatçılar, II. Abdülhamit'in yabancıların Filistin'den arazi almalarını yasaklayan kanunlarını uygulamadan kaldırarak, yahudilerin Filistin dahil memleketin her tarafından toprak satın almalarına imkan sağlayan kanunlar çıkardılar.
1909'da II. Abdülhamid'in hal'inden sonra iktidara gelen hükümette birkaç yahudi kökenli bakan bulunuyordu. Bu konuda Encylopedia Judaica'da şöyle denmektedir: "1909 Jön Türkler İnkılabından sonra iktidara gelen ilk hükümette, aralarında Baruchiah Russo ailesinin ahfadı (torunu) olan ve fırkanın liderlerinden biri olarak faaliyette bulunan Maliye Bakanı Cavit Bey'in de bulunduğu birkaç Dönme mevcuttu." (16)
Yahudilerin ve onların gizli kanadı durumundaki Dönmeler'in etkinliklerini gören ve siyonizm tehlikesinin memleketi uçuruma doğru sürüklediğini fark eden Gümülcine mebusu İsmail Hakkı Bey, ittihatçılara karşı 21 Şubat 1910'da Ahali Fırkası'nı kurarak muhalefete başlamıştır. İsmail Hakkı Bey, Şubat 1911'de Meclisi Mebusan'da yaptığı bir konuşmada siyonizm tehlikesine dikkat çekmiş ve siyonistlerle ilişki içinde olan ittihatçıların memleketi yahudilere sattıklarını dile getirmiştir. Bu gerçeği dile getirenlerden biri de Beyrut mebusu Rıza Salih Bey'di. Rıza Salih Bey, İsmail Hakkı Bey'in ardından Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada şunları söylemişti: "Yahudiler devletlere mahsus bayrak ve aralarında kullanılmak üzere pul çıkardılar ve para bastılar. Para ve bayrak için elimde şu anda vesika yok ise de pul örneğini Şükrü Bey göstermişti. Museviler Filistin'de bin kuruş demeyin tarlayı elli kuruşa alıyorlar. Birçok araziyi satın alıp koloniler haline getirmektedirler. İki yüz bin nüfusa yaklaştılar. Bu bölgenin ekonomisi tamamen ellerine geçmiştir." (17) Yahudilerin Filistin'de o zamanki nüfusları henüz iki yüz bine ulaşmamıştı. Ancak sanıyoruz Rıza Salih Bey bu sayıyı tahmini olarak söylemiştir.
Önceleri İttihatçılarla birlikte olan ancak onların siyonistlerle işbirliği içinde olduklarını yakinen görünce onlara karşı cephe alan Miralay (Albay) Sadık Bey de siyonizm tehlikesine şu şekilde dikkat çekiyordu: "Bugün siyonistler nazarında Osmanlı Devleti'nin çökmesi, hiç değilse Kudüs'ün ve Filistin'in bizden kopması istenmektedir. Masonlar da onlarla beraberdir. Buralarda bir yahudi hükümeti kurmak istiyorlar." Miralay Sadık Bey bu uyarıyı İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kongresine sunduğu bir raporda yapmıştı. (18) Fakat İttihatçılar onun raporunu derhal ortadan kaldırmış ve kendisini de istenmeyen adam ilan etmişlerdir.
Bütün bu bilgiler İttihatçıların Osmanlı Devleti'nde ipleri ellerine almalarından ve Sultan II. Abdülhamid'i bertaraf etmelerinden sonra Filistin'e yahudi göçünün kolaylaştırıldığını gözler önüne sermektedir.
|