Ünlü Hıristiyan Misyoner Örgütler:
Hıristiyan dünyasında misyoner faaliyeti her zaman teşvik ve desteğe mazhar olmuştur. Bütün çalışmaları ilgili kilise merkezlerinde ve hatta devletlerinden maddî, manevî ve stratejik alanda himaye görmüşlerdir. Bu nedenle misyoner hareketi organizeli ve sistematik olarak gelmiştir.
Bu çerçevede hıristiyanlık propagandasını amaçlayan pek çok örgüt kurulmuştur. Bunların bir kısmı birçok devletten bile daha uzun ömre sahip olmuştur. Burada ismini vereceğimiz misyon örgütleri hakkında güncel bilgiler edinmek isteyen araştırmacılar için websitelerinin adresini de vereceğiz.
Bu vesile ile geçenlerde Dinlerarası Diyalog konulu İskele Sancak’taki "araştırmacıların ellerindeki bilgiler eskimiş, bugünkü hıristiyanlar değişti, teslisden yüz çevirdiler tevhide yöneldiler" türünden aslı astarı olmayan bilgilerle bilerek ya da bilmeyerek misyon örgütlerinin çalışmalarına katkıda bulunan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan Sn Cemal Uşşak’ı da selamlamış (!?) olacağız. İşte ünlü misyon örgütlerinden belli başlıları:
* Hıristiyan Bilgisini Yayma Topluluğu: Society for Promoting Christian Knowledge, 1698’de kuruldu. (1)
* İncil’i Propaganda Topluluğu: Society for the Propagation of the Gospel 1701’de kuruldu.
*İngilizlerin The Society for Missions to Africa and the East (daha sonraki adıyla Church Missionary Society, en son şekliyle ise Church Mission Society 1799 yılında kurulmuş ve hala önemini korumaktadır.(2)
*1810 yılında kurulan ve ülkemizin başına Ermeni çorabını ören aktörlerden olan ABCFM : American Board of Commissioners for Foreign Missions, (Kısaca ABCFM ya da BOARD olarak da anılır),
19. yüzyılda Dünya’nın en güçlü protestan misyonerlik teşkilatı olmuştur. 1960 yılında United Church Board for World Ministries (UCBFWM) ile birleşerek bu kuruluşun ismini almıştır. 19. ve 20. yüzyılda Anadolu başta olmak üzere, Osmanlı topraklarında en etkili olan misyonerlik örgütü budur. (3) Bunda belki de Osmanlı’nın Hıristiyan birliğini önlemek yeni bir Haçlı Seferini önlemek amacı ile daha Kanuni zamanından itibaren protestan hareketleri korumuş ve kollamış olması da etkili olmuştur. Hatta bu yüzden Osmanlı’nın hinterlandındaki Kalvinci protestanlığını benimseyenlere Batılılar, "Calvino–Turcismus: Kalvinci Türkler" adını bile vermiştir.(4)
Katolik Dünya’daki Dominikenler, (5) Franksiskenler, Cizvitler (6) Hıristiyanlığı yayma amacıyla örgütlenmiş tarikatlardır.
*Gerek personel sayısı, gerek imkanlarının genişliği itibariyle dünyadaki Protestan misyonerlik teşkilatlarının en güçlüleri Amerikan misyonerlik örgütleridir. Bugün Amerika’da en çok misyoner gönderen cemiyetlerin başında Southern Baptist Convention International Mission Board (7),
*daha sonra Wycliffe Bible Translators USA, Assemblies of God,
*New Tribes Mission (8) ve
*Campus Crusade for Christ International gelmektedir.
*Yine Amerika merkezli Yahova Şahitleri ve kimi reformist ilahiyatçılarımızla flörtü olan MOON Örgütü’nü özel olarak ele alacak olduğumuzdan burada isim olarak anmakla yetineceğiz.
Bunlardan başka mezhep farkı gözetmeden şu misyon örgütlerinin isimlerini vermeliyiz:
Ortodoks Gençlik Hareketi, Saint–Serge İlahiyat Enstitüsü (Paris),
*Saint Wladmir Papaz Okulu (New York),
*Genç Hıristiyanların Evrensel İttifakı (Protestan, 1855, Paris),
*Genç Kızlar Hıristiyan Birliği Evrensel İttifakı( 9),
*YMCA (Hıristiyan Genç Erkekler Topluluğu) (10),
*YWCA’yı (Hıristiyan Genç Kadınlar Topluluğu) (11)
*American Bible Society (12),
*The Near East Relief’i (13)
*International Mission Board (14).
Kendi içlerinde çeşitli gruplara ayrılmakla birlikte, sadece Kuzey Amerika’daki misyonerlik kuruluşlarının sayısı 1975 yılı itibariyle 714’tür. Bunların 470 tanesi misyoner yollayan, 244 tanesi ise bunları destekleyen kuruluşlardır. 1975’ten 1990 yılına kadar 47 misyonerlik cemiyeti daha kurulmuştur.
J. H. Kane’e göre, büyük çoğunluğu Kanada, İspanya, Fransa ve İtalya’dan olmak üzere, bugün dünyadaki Katolik misyonerlerin sayısı 138.000’dir. Bu rakam Amerikalı misyonerlerin sayısından daha fazla olduğunu hatırlatmalıyız. Papalığın devleti olan Vatikan’ın gücünü hesap ederken bunu gözönüne almak gerek.
Amerika dışında faaliyet gösteren Amerikalı misyonerlerin toplam sayısı 105.689’dur. Ayrıca, Amerikalı olmadığı halde, Amerikalılarca desteklenen 30.326 misyoner vardır. Söz konusu misyoner kuruluşlarının merkezinde ise 59.332’si gönüllü, 22.249’u para karşılığı olmak üzere, toplam 81.581 kişi çalışmaktadır. Sadece Mormonlar’ın 75 ülkedeki misyonerlerinin sayısı 30.300’dur.
Aynı şekilde, İngiltere’de 111 tanesi Katolik, 122 tanesi Protestan olmak üzere, toplam 233 misyonerlik cemiyeti vardir. Deniz aşırı çalışan Amerikan misyonerlerinin sayısında son yıllarda önemli bir artış görülmektedir. Söz konusu Amerikan misyonerlerinin sayıları 1992 yılında 78.463 iken, 1996 yılında 105.689’a çıkmıştır.
ABD’li Misyonerlerin ikibuçuk katrilyonluk dev bütçesi:
Aynı şekilde, 2,3 milyar Amerikan doları civarında olan toplam bütçeleri de 1992’den 1996’ya % 1,5 nisbetinde artmıştır. Bu ise dile kolay ikibuçuk katrilyondan TL’den daha fazla bir para demektir.
1992 yılında 5.295 olan deniz aşırı Kanadalı misyonerlerin sayısı, 1996 yılında 6.124’e yükselmiştir.
Son yıllarda İngiltere’deki misyoner cemiyetlerinin personel sayısı ve maddi imkanlarında da büyük bir artış gözlenmektedir. Protestan misyonerlik cemiyetlerinin 1972 yılı toplam gelirleri 10 milyon sterlin civarında iken, 1995 gelirlerinin 115 milyon Sterlin civarına yükseldiği dikkati çekmektedir. (15)
Avrupa’daki Türk işçiler de misyonerliğin ilgi alanıdır. Onlara yönelik çalışmalar bilhassa OM (Operation Mobilization), WEC (WEC International), "Friends of Turkey" ve "Orientdienst" isimli kuruluşlarca yürütülmektedir. Bu çalışmaların sonucu olarak, boşlukta kalan Avrupa’daki Türkler arasında da Protestan Hıristiyanlığı benimseyenler olmaktadır. Bu bağlamda Almanların Almanya’daki Türklere yönelik projelerine değinmeliyiz. Buna göre Müslüman Türk’ten, bu iki sıfatından birisini bırakması istenmektedir. Ya Hıristiyan Türk ya da Alman Müslüman olmasını istemekteler.
Aslında günümüzde ABD ve Avrupa misyonerleri, faaliyetlerini artık gizleme ihtiyacını duymamaktadırlar. Kendi politikalarını çıkarları doğrultusunda yeniden şekillendirmeye çalışmaktadırlar. Bu nedenle ekonomik teşkilatları, yardımlaşma sandıkları, yazılı ve görsel basın kuruluşları, insan hakları örgütleri ve kilise birlikleri gibi kurumların oluşturulmasında Hıristiyanlığın yayılmasını ve değerlerinin korunmasını taviz verilmez bir prensip olarak kabul etmektedirler.
Bu ruh ve düşünceyi canlı tutmaya çalışan ABDli bir misyoner Jimmy Swggart, 10 Nisan 1989’da televizyonda ’Asrımızın Mucizesi’ başlığı altında yaptığı bir konuşmada 8 Ocak 1989’da 250.000 dolar harcayarak Amerika’dan uydu aracılığı ile Kızıl Çin’de 330 milyon insana yarım saat süre ile hitap ettikten sonra bu konuşmadan görüntüler eşliğinde "girilmesi imkansız gibi gözüken İslâm dünyasına da gireceğiz" iddiasında bulunmuştur. Böylece komünist dünyanın yıkılışı ile birlikte, İslâm’ın; kilisenin ve arkasındaki güçlerin tek hedefi haline geleceğini açıkça ifade etmiştir. (16)
Laik Ülkeler Misyonerlerinin Arkasında:
Laikliği benimsemiş ülkelerin hıristiyanlık propagandasına destek vermesi bazılarınca garip karşılanmaktadır. Halbuki laik ülkelere misyonerliği ekonomik ve kültürel sömürgeciliğin bir yolu olarak gördüğü için Fransa gibi laiklikte en katı olan Batılı ülkeler bile misyonerliği sonuna kadar desteklemektedir. Cemal Aydın ’ın Allah’ın askerleri başlıklı yazısından izleyelim: "Bir Fransız gazetesi, haberini "Allah’ın askerleri iman kıvılcımları çakıyorlar" başlığıyla veriyor. Allah’ın Askerleri adını verdiği adamları öve öve bitiremiyor. İnsanları Allah’ın yoluna nasıl davet ettiklerini uzun uzun anlatıyor. O kimseler sayesinde insançsızların nasıl pervaneler gibi imana koşuştuklarını coşkuyla dile getiriyor. Bu "askerler"e karşı okurda büyük bir sempati ve saygı hissi doğurmaya çalışıyor.
Kitlelerin dindar olmaları için büyük gayretler sarfeden o din adamlarına bu övgüleri yağdıran gazete, Fransız Katoliklerinin meşhur dinî gazetesi La Croix (La Kruva) değil. Tam aksine, tavizsiz laikliğini ve solculuğunu bütün cihanın bildiği Le Monde (Lö Mond) gazetesi. Evet, laik Fransa’nın, hatta laikliği bir din gibi algılayan Fransa’nın o dört dörtlük laik gazetesi, din dâvetçilerini göklere çıkarıyor (19 Haziran 1999). Tabiî bu övülen din adamları, Müslüman din adamları değil. Hıristiyan din adamları, papazlar, misyonerler.(...)" (17)
|