|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Atilla Dingil bir deniz astsubayı... 12 yıldır Gölcük'te çeşitli gemilerde görev yapıyordu. Çevresiyle uyumlu kendi halinde bir asker. Mesleğine aşırı derecede tutkun onun için olsa gerek 12 yıl boyunca siciline "eksi" olarak girecek hiçbir "kırığı" yok.
Gölcük'ü de mesleği gibi çok sevdi. İş eyrine yakın olsun diye Donanma Caddesi'nden iki yıl önce bir ev aldı.Emeklilik günlerinide burada geçirmek istiyordu.
15 Temmuz'da tayini Kerempe Gemisi'nden Foça'ya çıktı. Evi götürmedi, doğrusu ailesinin Gölcük'ten ayrılmasını düşünmüyordu. Şehir ve çevresiyle ahenkli ilişkisi iş yeri uzaklığından doğan sıkıntıların önüne geçiyordu. Kendisi Foça'ya giderken çoluk çocuğunu Gölcük'te bıraktı.
Üstleri tarafından çağrıldı ve YAŞ "Yüksek Askeri Şura" kararıyla Silahlı Kuvvetler'den ilişiğinin kesilmesine karar verildiği yönündeki tebligat yapıldı.Tam bir şok. Daha önceden bir vukuatı olsa bir parça böyle bir gelişmeye kendisini hazırlayabilirdi.
O an "Bana dünyanın sonu gibi geldi. Her şeyin bittiğini düşündüm" diyor.
Sonradan öğreniyorum ki eşimin başı kapalı olduğu içinmiş bütün bunlar. Eşim balkonda çamaşır asarken kameraya almışlar belge diye bunu kullanmışlar.
Yaş kararı hayatı gibi programını da alt üst etti. Halbuki o Ankara'da bulunan ailesini alacak Gölcük'e gidecekti. Ankara'ya geldi ve geleceği üzerine düşünmeye çekildi.
Depremi duyunca Gölcük'e koştu ve ürperten manzarayı gördü. Evide dahil yol üzerindeki bütün binalar enlaz yığınına dönmüştü. 14 Ağustos'ta o tebliğ yapılmamış olsaydı eğer Atilla ailesiyle birlikte burada olacaktı.
Hayatı yine alt üst. Bir deprem işini, başka bir deprem en yakın arkadaşlarını hatıralarını ald götürdü. Bütün bunlara bakınca sadece "Neylersin kader" diyebiliyordu.
Atillla'nın hikayesi gerçekten enteesan. Onun yenilgi sandığı saatler meğerse hayata devam kararının verildiği saatlermiş. Küçük deprem onu büyüğünden korudu...
HADİSELERİN İBRET DİLİ / İbrahim Refik |
|
|
|
|
|
|