Siyonizm dostları 

İslâmcı Müslümanlar dünyevileştiklerinden beri gözleri birçok şeyi görmüyor. Adı üstünde dünyevilik, yani sekülerlik. Yani çıkarcılık.

Yaklaşık yüz yıldır büyük emeklerle gelinen bu noktadan geriye gitmek, çözülmek ne kadar da kolaymış. Bir zamanlar İslâmi yaşama biçimine kendilerini zorlayan, çaba harcayan, emek verenler bugün Siyonistlerin dostlarıdırlar. Kimileri milletvekili olur olmaz İsrail Dostluk Grubuna gider kaydolur. Kimileri devlet yönetimine girer girmez soluğu İsrail'de alır. Irkçı emperyalizm zulme başlayınca kamuoyu baskısı artınca dostluk grubundan istifa ederler. Ardından da biraz ortalık durulunca gider yeniden oraya kaydolurlar.

Tuhaf bir durum var. Kimi zavallılar Siyahi Obama'dan çok şey umuyorlar. Bu kalemin sahibi daha ilk günde tavrını ortaya koydu. Obama Abede'de kurulmuş olan Siyonist lobinin bir adayıdır. Daha başkan seçilmesine aylar var iken İsrail'e gitti, soykırım anıtına, müzesine çiçek koydu, başına kipa geçirdi, ardından da Ağlama Duvarında Yahudilerin tanrısına duada bulundu.

28 Şubat'tan, Türkiye'deki yeni yapılanmadan sonra Abede ve İsrail ile işbirliği yapanlar soluğu hemen İsrail'de alıyorlar.

En kritik olan şu zamanda olaylara soğukkanlı bakıldığında kimlerin nasıl bir hüzün içinde olduğu görülür. İsrail yanlıları İsrail'in soykırımını meşru göstermek için bin dereden su taşıyorlar. Hamas'ı suçluyorlar.

Filistin'de seçimleri Hamas kazandı. On yıllardır demokrasi tapıcılığında olanlar birden bire Filistin seçimlerini yok saydılar. Biz bu köşede defalarca yazdık, çırpındık. Seçimleri Hamas'ın kazanacağı belli olunca İsrail yanlısı bir tavır ortaya konuldu. Filistin halkının, demokratik seçimler sonucu temsilcisi Akepe tarafından davet edilince yer yerinden oynadı. Akepe bu suçunu örtbas etmek için ne çırpındı. Filistin temsilcisini, bir kapatma gibi arka kapılardan içeri aldı, apar topar gönderdi. Ayak bağı olanlar hiçbir işi başaramazlar. Gönüllerinden geçeni de yapamazlar.

Sorun Hamas mıdır? Sorun Filistin'de yaşayan her bireydir. Kadınlardır, onlar yok edilmelidirler. Onlar yaşadıkça çocuk doğuracaklarından tehlikelidirler. Sorun çocuklardır, onlar, gelecekte her biri bir Filistinli olarak büyürler. Sorun erkeklerdir, her erkek çocuk yapma gücüne sahip oldukça tehlikelidir. Sorun insandır, orada insan yaşadıkça ırkçı emperyalizmin öteden beri bir bakışı vardır. Çünkü onlar Firavun ruhu taşırlar. Doğacak her çocuk onlar için bir tehlikedir.

Şu son on yıl İsrail'in Türkiye açısından en çok rahat ettiği bir dönem. İsrail ajanları, yöneticileri cirit atıyor. Sularımız, petrolleri, imkânları onlar için kullanıyorlar. Bir televizyon var ki aylardır sabah haberlerinde uçaklarımıza takılan, ya da güneydoğumuzda haberleşmeyi, görüntülü istihbaratı sağlayan İsrail menşeli aletleri ağızlarının suyu aka aka tanıtmaktan bir hal oldular. Ne yazık ki bu aletler işlerine geldiği zaman kullanılır, ama en kritik zamanlarda bir işe yaramazlar. Bunun en somut örneği Aktütün olayıdır, faciasıdır.

Konya, İsraillilerin bir merkez üssüdür. Bütün eğitimlerini orada yapar. Ardından da gider Müslümanları bombalarlar. Hatta Türkiye üzerinden gider Suriye'nin stratejik bölgelerini bombalarlar.

İsrailci medya istediğini abartır, istediğini yerin dibine batırır, istediğinin üstünü örter, hiçbir şey olmamış gibi yapar.

Bu zamanda Filistin mazlumlarını konuşmamak bir insanlık suçudur. Hamas'ı suçlamak bir dünya ayıbıdır. Filistin'i konuşmamak eli ve ruhu kanlı olmaktır.

Siyonist Yahudilerle birlikte olmak eli ve ruhu kanlı olmaktır.

Onları ayıplamak, suçlamak soykırım ortaklığıdır.

Yahudilerin çektiği duvarları görmemek kör olmaktır. Sağır olmaktır, dilsiz olmaktır.

Kimi kritik zamanlarda ortalıkta görünüp, ilânlar veren, tezgâhlar düzenleyen Masonlar, Yahudiler söz konusu olunca neden susarlar? Çünkü o ruhu taşırlar. Onların Türk olması, Kürt olması bir şeyi değiştirmez.

Yüreği acımayanlar, acı çekmeyenler, susanlar onlarla işbirliği yapıyorlardır.

Ali Haydar Haksal