|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Endülüs hükümdarlarından Yahya bin Yuğan yolda bir Allah dostu ile karşılaşır. Künyesi, Ebu Abdullah et-Tunsi’dir. Hükümdar, yaşlı Allah dostuna saygıda kusur etmez. Atını durudurur, selam verir. Allah dostu, hükümdarın selamını sakin ve vakur bir tavırla karşılar. Ve hükümdar, sorar:
“Ey şeyh! Bu kıyafetlerle namaz kılmam caiz midir?”
Hükümdarın üzerindeki elbiseler bir servete denktir. Ebu Abdullah ise sadece güler.
O’nun gülmesi hükümdarı kızdırır. Sertleşir.
“Niye gülüyorsun?”
“Anlayışının kıtlığına, nefsinden ve halindan bu kadar cahil olmana! Hiçbir şey sana bir leşin kanları içinde yuvarlanarak onu iğrenmeksizin yiyen, ama kirlenmesin diye de işerken bacağını havaya kaldıran bir köpekten daha çok benzeyemez. Halkın devletten gördüğü bütün zulümlerden hesaba çekileceğin halde, sen kalkmış elbiselerini soruyorsun.”
Yahya bin Yuğan, gözyaşlarına boğulur... Atından yıkılır... Sadece atından da değil... Saltanatından... Hükümdarlığı bırakır. Allah dostuna bende olur...
Evet... Şeyhin cevabı çok şeyler anlatıyor...
Şeyh namaz kaygısı bile taşımayanları görseydi acaba neye benzetirdi?
Allah’a ait olan gönül tahtından dünyayı bir an bile çıkaramayıp, bir yandan da nasıl yaşanması gerektiği konusunda ahkam kesenleri görseydi...
Ambarı göremeyip taneye titreyen karınca gibi, ötelere değil de dünyaya kendimizi çok ucuza teslim ettiğimizi görseydi acaba neye benzetirdi?
Bir ömür nefsinin ve dünyanın peşinde koştuktan sonra hâlâ kârda olduğunu düşünenleri görseydi...
Manayı futbol yorumlarında, dolar ve euro takibinde aradıktan sonra Allah aşıklarına, Allah için inkişaf etme derdini taşıyanlara, “derinlere dalmanın ne lüzumu var” diyenleri görseydi...
Daha nereden gelip nereye gittiğinin, niçin yaşadığının bile farkında olmayanların, hayat programı hazırlamalarını, ideal belirlemelerini görseydi...
Herşeyi çok iyi bildiğini zannederek kendine rehber ve önder olarak Allah Resulünden başkasını benimseyenleri görseydi acaba şeyh ne derdi?
Başka şeyler önünde eğilirken, namaz kılanları anlayamadıklarını söyleyenleri görseydi...
Allah kelamı ve resulünün sünnet-i seniyyeleri duruken başka şeylerde çözüm arayanları görseydi...
Gökteki yıldızlar olan sahabelerin hayatlarını öğrenmek duruken şarkıcıların ayakkabı numaralarını öğrenmeye çalışanları görseydi...
Allah ve Resulüne kavuşmak yerine en büyük hayali ev, araba, iş, aş eş, vs...olanları görseydi...
Başörtüsüne itiraz edip, mini eteğe ses çıkarmayacak kadar bozulan fıtratları görseydi...
Allah yolunda yürümeyip, kendi kafasına göre gidenleri görseydi acaba şeyh neler söylerdi dersiniz?
|
|
|
|
|
|
|